Bu senin yaşamın ve her geçen dakika sona eriyor. Her şeyden önce korkmayı bırakıp bir gün öleceğini kabullenmelisin.

Kulüp kapanmıştır. İlluminati ile ilgili olmasa da yazılarımı takip etmek isteyenler http://soraninsan.tumblr.com adresinden beni takip edebilirler.

1 Ekim 2011 Cumartesi

Korku Düzeni ve Suçluluk


Okurken dinlemelik; http://fizy.com/#s/1m5xry

   Naber? Bu gece "onlar" hakkında konuşacağım. Diğer yazılarıma göre biraz daha kısa olabilir fakat insanın kendisi ile yüzleşmesi o kadar kolay değil.

   Fakirler ve alt sınıflar çoğalıyor. Adalet ve insan hakları yok oluyor. Acımasız bir toplum yarattılar ve biz kasıtsız, suç ortaklarıyız. Kural koyma amaçları, bilinci yok etme altında yatıyor. Bizi transa geçirdiler, bizi kendimize ve diğerlerine göre farklılaştırdılar. Yalnızca kendi çıkarımıza odaklanmış durumdayız. Lütfen anlayın, onlar keşfedilmedikleri sürece güvendeler. Bu onların hayatta kalma yöntemleri. Bizi uyutuyorlar. Bizi bencilleştiriyorlar. Bizi durgunlaştırıyorlar. Peki ne? Buna istersen sistem, istersen illuminati, istersen yeni dünya düzeni, istersen kapitalizm de... Fakat gerçeği reddetecek kadar korkak olma, aç artık gözlerini.

"Bunları nerenden atıyosun yeaaa?" diyen küçük aynştayn, biraz olsun sürüden ayrıl ve etrafına bir bak, bu anlattıklarım dışında  ne görüyorsun? Suçluluk!

   Bu küresel kötülük sisteminin bir parçası olduğumuz için hepimiz suçluyuz. Önce bunu kendimize itiraf etmekle başlayalım. Bu ilk adım. Korku düzenine boyun eğidiğimiz için hepimiz rehine, bu yol ile düzenin ilerlemesini sağladığımız  için hepimiz suçluyuz. Düşünmüyoruz çünkü korkağız, düşünmüyoruz çünkü sindirilmişiz, düşünmüyoruz çünkü hepimiz bu lanet olası pisliğin içinde debeleniyoruz. Aldığımız her nefes bizi ölüme bir adım daha yaklaştırdığı halde, özgürlükten var gücümüzle kaçıyoruz. Sadece, korkularımızı yenebildiğimiz kadar özgürüz.

   Bunları gerçekleştirirken en etkili silahları, televizyon, medya ve internet... Ve en önemlisi ise eğitim sistemi. Eğitim sisteminin gerçekten insanları eğitecek şekilde olmasına izin vermiyorlar. Onun yerine beyni sulanmış, ezberci ve tek tip insanlar yetişiyor. Çünkü düşünen ve sorgulayan insanların yetişmesi işlerine gelmiyor. İnsanın içinde ki tüm merak kırıntıları, toplum tarafından eziliyor. Toplum yani diğer ismi ile bu sistemin köleleri olmuş olanlar. Fakat bunun için suçlayacak birilerini aramayın, aynaya baktığınızda suçluluk duyuyorsanız, gerçekleri öğrenmişsiniz demektir. 

   Eğitimin asıl amacı nedir? Benim bunun için yaptığım tanım şöyle; Geçmişte öğrenilen bilgileri yeni nesile aktarmak ve üzerine yeni bilgiler ekleyerek medeniyetimizi geliştirmek. Yani eğitimin asıl amacı öğrenmek ve merakımızı gidermektir. Peki uygulanan şey ne? Daha ilkokuldan itibaren çocuklar birbirleri ile yarıştırılmaya başlanıyor. Sürekli bir rekabet ve yarış içerisine sürüklenen insanlar, eğitimin asıl amacını unutup sadece birbirlerini geçmeye odaklanıyorlar. Aynı at yarışı gibi, öyle değil mi? Nerede kaldı merak? Nerede kaldı keşfetmek?

   Daha 7 yaşında ki çocuk matematikten korkuyorsa, bunun suçlusu sizsiniz. Tüm insan ırkı, doğası gereği meraklıdır. Bu bizim genlerimizde var. Eğer meraklı olmasaydık, ateşi keşfedemezdik, yazıyı bulamazdık. Eğer yıldızlar ve gezegenler hakkında düşünmeseydik, dünyanın yuvarlak olduğunu keşfedemezdik. "Nasıl?" sorusunu kendimize sormasaydık, hayvanlardan hiç bir farkımız kalmayacaktı. Fakat bugün yapılan ve yapılmaya çalışılan şey bu. İnsanın içinde ki tüm merakı daha çocukluğundan başlayarak, kademe kademe yok etmek, tam manası ile ezmek. Ve tek tip bireyler yetiştirmek, böylece kontrol edilmemiz çok daha kolay olacak. Daha söylemek istediğim çok şey olmasına rağmen, "onlar" hakkında bu kadar konuştuğumuz yeter.

   Gerçek şeytan içimizdeki şeytandır. İçimizdeki şeytan iyi insanların kötülük karşısındaki vurdumduymazlığıdır.

   Son olarak illumanti ile ilgili bulduğum yeni bir şeyi göstermek istiyorum. Sadece bunun için ayrı yazı yazmaya gerek duymadım fakat bu tarz ufak tefek şeyler çok birikirse, bir arada toplayacağım.

   Horus'un her şeyi gören gözünden daha önce de bahsetmiştik. Bu illuminaticilerin kullanmayı çok sevdiği bir sembol. Bakalım ne yapmayı planlıyorlar?


   Bu gördüğünüz fotoğraf Türkiyede ki, sedir adasına ait. Henüz yapılmamış fakat "Naomi Campbell" isimli manken, satın aldığı adada, böyle bir yapı yaptırmaya karar vermiş. Peki bu fotorafta ki 7 farkı bulun dersem? Eheh, gördüğünüz gibi horus'un herşeyi gören gözü şeklinde bir yapı yapılmak isteniyor. Tabi ki, tesadüfen. Yoksa ülümünatiymiş, masonik simgeymiş filan heç alakası yok. Dimi la şakirt?

Daha fazla şey yazmak isterdim fakat, bu konu hakkında pek bilgim yok. Bu habere inanmayanlar google amcaya sorabilir. Yoksa paintten çizmedim ben bu resmi, mimarı, taslağı filan her şeyi belirlenmiş. Bir tek yapılması kaldı, onu da yakında yaparlar. 

Nothing is true, everything is permitted. (Hiç bir şey doğru değil, her şey mümkündür.) Assassin's Creed oyunu ile ünlenen, gerçekte "Hasan Sabbah"ın ölmeden önce söylediği son sözler.

4 yorum:

  1. Şuana kadar okuduğum en iyi yazın.Cidden.Fuck the system!

    YanıtlaSil
  2. İnsanların gözünü açmak anormal derecede zor. Örneğin, 30 kişilik bir topluluktan, en fazla 5-6 kişiye, bunları anlattığım zaman inandırabilirim. (Bizim sınıfı baz alarak söyledim aslında. :D) Ki insanlar, büyüdükçe daha da dar görüşlü bir hale geliyor. Bu bahsettiğim kişiler 14 yaşında ve çoğu açık görüşlü, zeki insanlar topluluğu. Bu oran eminim genelde çok daha düşüktür.
    Peki insanlar niye büyüdükçe dar görüşlü oluyor? ÇÜNKÜ EĞİTİLDİKÇE KÖRELİYORUZ. 5 yaşındaki bir çocuk hayaletlere inanırken 45 yaşındaki bir insan inanmaz. Öte yandan, bu tarz konular da hayaletle bir tutuluyor. (Kastım burada, bu tarz konuları aşağılamak değil. Yani büyüdükçe inandığımız birtakım şeyler değişiyor. Ve ihtimalleri düşük gibi görünen şeyler de, aynı hayalet gibi, yok oluyor. Hayallerimiz, BÜYÜK ideallerimiz, inançlarımızla beraber mantığımız ve merakımız da öldürülüyor, çivilerle beynimize çelik kalıplar çakılıyor ve buna eğitim deniyor.) Çünkü insanların, gerçeği görmekten korkması dışında, başka bir sebebi daha var.
    KÖRELİYORUZ. Düşünmemiz engelleniyor adeta. Eğitim ve hayat şartları, diğer insanların düşünceleri bizi KÖRELTİYOR.
    Ve kesinlikle merak öldürülüyor. Eğitim de öldürülüyor. Eğitim, gelişmenin yanı sıra insanların olabildiğince farklı alanlara atılmasını sağlamak. Neden tıp fakültesinin öğrenci oranı zart diye yükseldi, diğer mesleklere, mesela öğretmenliğe ilgi azaldı? (Çok mu alakasız bi örnek oldu ya?) Çünkü para dengesizliği var. Ya da ne bileyim, bizi gereksiz bilgilerle doldurup duruyorlar. Çok daha işe yarayacak ve ilginç bilgiler varken, ezberleyen robotlara dönüştürülüyoruz.
    Esas korkak, karanlıktan, şundan bundan, yalnız kalmaktan korkan değil de, birtakım gerçeklerin farkında olmasına rağmen düşüncesini savunmaktan ve gerçeği kabullenmekten korkanlar, diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  3. gözlemlerimden söyleyebilirim ki şuan dünyada ve türkiye'de uygulanan en iyi eğitim sistemi international baccalaureate'dir. sorgulamaya, yorumlamaya ve kurallara karşı gelmeye olanak tanıyor. ezber yok fazla daha mantıksal bir şekilde geçiyor dersler.

    YanıtlaSil
  4. bence hasan sabbah masonların en büyük düşmanıydı

    YanıtlaSil

Yazarken dinlersin; Pixies - Where is my mind

İlluminati FS kulübünün ilk kuralı: kulüpten söz etmemek.
2.kuralı: kimseye kulüpten söz etmemek.