Bu senin yaşamın ve her geçen dakika sona eriyor. Her şeyden önce korkmayı bırakıp bir gün öleceğini kabullenmelisin.

Kulüp kapanmıştır. İlluminati ile ilgili olmasa da yazılarımı takip etmek isteyenler http://soraninsan.tumblr.com adresinden beni takip edebilirler.

17 Ağustos 2011 Çarşamba

Guildestone (Rehber Taşı)

Selam millet.

   Şu günlerde herkesin ağzındadır bir illuminatidir gidiyor... Peki bu konuşanların ne kadarı gerçekten illuminati hakkında bilgili?  Sağdan soldan duydukları ile "aa illuminati mi ben öyle şeylere çok inanırım" diyen berkecanlar, selinsular yüzünden insanlar illuminatiyi ciddi bir şey değil zannetmeye başladı. Kanıtları gördüğü halde reddeden entel bozmalarından bahsetmiyorum, illuminatiye inanınca havalı bir iş yaptığını zanneden özentiler sizden bahsediyorum. Siz her zaman aşşağıladığım entel bozmalarından da beter, gerçeği arayan insanların da görüşünü bulandırıyorsunuz.

   Şimdi küçük aynştayn'cıkları azarlama kısmını bitirip, konumuza dönersek... bu akşam illuminati'nin yada diğer bilinen adı ile mason'ların icraatı olduğunu düşündüğüm bir yapıdan bahsedeceğim. Konumuzla alakalı olarak "Mason" kelimesi ingilizce de aynı zamanda "duvarcı, taş ile duvar ören" anlamına da geliyor.

   "Guidestone" yani "Rehber taşı" 1980 yılında dikilmiş. İlk duyduğumda bende şaşırmıştım, insan böyle bir yapı görünce milattan önceden filan kalmıştır sanıyor haliyle. Öncelikle bu taşın, bize anlatılan hikayesini bir dinleyelim.

Kendisini Robert C. Christian olarak tanıtan, şık giyimli, orta yaşlı, gri saçlı, ince ve uzun boylu bir kişi, ABD'nin ve hatta dünyanın en iyi granit taşının işlendiği Georgia eyaletindeki Elbert kentindeki Elberton Granite Finishing adlı şirkete gidip "Ben küçük bir grup Amerikalı'nın adına burada, hem saat, hem takvim, hem rehber olacak bir granit anıt siparişi vermek istiyorum" dedi.

Elberton Granite Finishing'in dönemin Başkanı Joe Fendley, o günü şöyle anlatıyor:

"Etkileyici görünen o adamın anlattıklarıyla önce pek ilgilenmedim ama ne istediğini tarif ettikçe şaşırdım. Sadece dev granit taşları işlememizi değil, onları devasa bir astorlojik enstrüman şeklini andıracak bir şekilde yerleştirmemizi istiyordu. Bu çok zor bir işti ve kurtulmak için üç kat fazla bir fiyat söyledim. Ama o rakamı hiç itiraz etmeden kabul etti. Şemalarıyla geldi ve o şemalara göre çalıştık. Her şey bittiğinde ortaya çıkan bu dev anıta şaşırdık. Ama siparişini veren Robert C. Christian o gün bugün ortada yok. Ayrıca buradan ayrılırken bana açıkca R.C. Christian'ın takma bir isim olduğunu söyledi" dedi.

   Gelelim bu taşın özelliklerine. Toplam 118 ton ağırlığında, 6 metreye yakın yükseklikte, beş ayağı ve bir de tepe taşı olan devasa anıtın, her bir taşı astronomik olarak yerleştirilmiş. Kuzey ve Güneyde ki taşlar, kutuplara dikey olarak yerleştirilmiş. Yapının merkezinde ki oyuk, yılın hangi zamanın da olursa olsun, güneş ışığı ile aydınlatılacak şekilde tasarlanmış. Tam merkezinde durduğunuzda ise orta sütunda ki delik, kutup yıldızını görebileceğiniz şekilde tasarlanmış.
   Rehber taşının ayakları, güneşi yıl boyunca Doğu-Batı yönünde işaret edecek şekilde yerleştirilmiş. Tepe taşına açılan bir delikten gelen güneş ışını, bir ayağın üzerindeki takvimde, günü gösteriyor. Taşa bakmak isteyenler için google earth koordinatları;  34.231944, -82.894444
   
   Şimdi geldik işin en janjanlı, fırfırlı kısmına. 4 devasa tabletin her yüzünde 8 farklı dilde yazılmış emirler var.
Yazılan diller; İngilizce, İspanyolca, Swahili (Doğu afrikada kullanılan bir dil, yaklaşın 80 milyon kişi konuşuyor.), Hintçe, İbranice, Arapça, Antik Çince ve Rusça. O kadar ölü dilleri bile koymuşlar da, bir Türkçe koyamamışlar. Her neyse taşlarda yazanlar ile devam edelim.

Taşta, ingilizce yazılanların türkçesi;

İnsan nüfusunu daima doğa ile uyumlu olarak 500.000.000'un altında tut.

Farklılıkların ve uygunluğun, gelişiminin çoğaltılmasını bilgece idare et.

İnsanlığı yaşayan yeni bir dil ile birleştir.

Tutku, inanç, gelenek ve her şeyi yönet.

İnsanları ve ulusları, adil yasalar ve sadece mahkemeler ile koru.

Bütün anlaşmazlıkları ülkeler üstü bir mahkemeye bağla.

Küçük yasalar ve kulanışsız protokollerden kaçın.

Kişisel hakları, sosyal görevler ile dengele.

Gerçeği, güzelliği, aşkı, sonsuzlukla ahenk kurma arayışını taktir et.

Dünyada bir kanser olma, doğaya yer bırak, doğaya yer bırak.









   Evet, bir çok element gördük, bir çok element tanıdık. Şimdi gelelim bu adamların amaçlarına. Bu yapının hemen batısında ise, yerde duran başka bir taşta ; "Let these be guidestones to an age of reason." yazıyor. Yani bu rehber taşları bir çağın sebebi olsun yazıyor. Mesela => "Yeni dünya düzeni." 

   Peki bu adamlar neden dünyaya bu kadar önem veriyorlar derseniz, bu sizin onları çizgifilmler de  "Her şey kötü olmalı, herkes ölsün, dünya yok olsunn... muhahahahaha!" diyen mutlak kötü adam görüntüsün de hayal ettiğiniz için.  Fakat gerçek öyle değil. Yani bir kaç süslü, güzel söz kurdular diye aslında kötü olmadıklarını sanmayın. Yazımın ilerleyen kısmında, bunu daha iyi anlayacaksınız.

   Daha önceden de illuminaticilerin, satanist olduğundan bahsetmiştim fakat satanist diyince aklınıza kedi kesen, metal dinleyen tipler geliyor. Çünkü öyle olmasını zannetmemizi istediler. Tamam da bu herifler keriz mi? Şeytanın varlığını kabul edip tapıyorlarsa, Allah'ın da var olduğunu biliyorlardır. Bile bile cehenneme gitmek mi istiyorlar diye düşünebilirsiniz fakat kendilerinin dünya ile ödüllendirileceklerini sanıyorlar.

Şöyle ki; Eskiden 4 büyük meleğin hocası olan şeytanın özünde kötü olmadığını, Allah istediği için severek, kötü rolünü üstlendiğini ve buna karşılık olarakta dünyanın şeytana ödül olarak verdiğine inanıyorlar. Yani şeytanın görevi temsilen kötü rolünü oynamakmış. Şeytanda bunu kabul edecek kadar olgun bir ruhmuş, aslında Allah'a karşı bir isyanı yokmuş. Bizde inandık sanki. Böyle bir hasta düşünce yapısına sahipler.

"Allah buyurdu: “Çık oradan, yenik düşmüş ve kovulmuş olarak. Onlardan sana uyan olursa yemin olsun ki, cehennemi tamamen sizden dolduracağım.”" - Araf 18


"Ey âdemoğulları! Ben size, "Şeytana kulluk etmeyin, o sizin için açık bir düşmandır!" demedim mi?..." Yasin suresi 60. ayet. Burada açık açık onlardan bahsediliyor. Şeytanı tanrı yerine koyup onun isteklerini yapanlardan, illuminatiden yani gerçek satanistlerden bahsediyor. Şimdi arrivals belgeselinden bir bölüm paylaşacağım, bahsettiğim konuyu anlamak için mutlaka izlemelisiniz fakat biraz korkutucu olabilir yani kendinizi hazırlayın.



Araf suresi 30. ayet: "...Onlar, Allah'ı bırakıp şeytanları dostlar edinmişlerdi. Bir de kendilerinin hidayet üzere olduklarını sanırlar." Videoyu izlediyseniz bu ayette anlatılanları daha iyi anlayacaksınız. Kendilerinin hidayet üzerinde olduklarını sanıyorlar ve kendilerine "Aydınlanmışlar" diyorlar. Ben bu ayetin İlluminati'den bahsettiği sonucuna varıyorum. Azıcık mantığını kullananda anlamıştır zaten. Aynştayn olmaya da gerek yok bunu anlamak için.

   Son olarak  gelelim feysbukda ki saçma sapan illuminati sayfalarına... Eskiden neredeyse hepsini beğenmiştim(Yorum filan yapabilmek için yani.) fakat amaçlarının illuminatiyi tanıtmaktan yada insanları uyandırmaktan çok Atatürk'ü kötülemek olduğunu fark ettim. Hatta tek yaptıkları buydu, 1-2 tane ayet paylaşıp bir üsür beğeni alıp altına da Atatürk resmi koyup ayette bahsedilen kötü kişi budur tarzı insanları kışkırtıcı, hezeyana getirici yazılar yazmaktı tek işleri. Yok efendim atatürk fotorafında elini şöyle tutmuş, demek ki mason... yok efendim Atatürk'ün bir sürü resmi varken, babasının sadece 1 resmi varmış ve Ali Rıza Efendi olarak bildiğimiz kişinin resmi, başka bir subayın resmiymiş. Atatürk'ün babası belli değilmiş, demek ki Atatürk'ün annesi... (Evet aynen bunu dediler ve altına bir sürü beğeni aldı.)

   Lan hıyar salatası, 78 iq'un ile bir kaç tespit yapıp kendini aynştayn zannetmiyor musun bide, işte bu beni öldürüyor. Sanki 1850'li yıllarda herkes tek eliyle, cep telefonunun kamerasından açılı fotoğraf çekiyordu... Her neyse, eğer böyle sayfaları beğendiyseniz, vazgeçmenizi öneririm. Bu sayfalar amacından sapmış yada hiç bir zaman insanları illuminati hakkında bilgilendirme amacında olmamış. Hatta bir kaç tanesinde; "26 haziranda almanyada ki olimpiyatlarda zombi salgını başlayacak!!!!!!!!11!11birbirbir" gibi videolar bile paylaşılıyordu. Hiç bir şey çıkmayınca da biz başka bir sayfadan almıştık rerörö, hede hödö diyorlar. Böyle sayfaların amacının insanları illuminati hakkında bilgilendirmek değil de, saçma sapan hiç bir kanıtı olmayan şeyler ile insanlara illuminatiyi gerçek değilmiş gibi göstermek olduğunu düşünüyorum.

Hiç bir zaman geç değildir.  http://fizy.com/s/1d7b8i
Gnothi seauton - Kendini bil.

11 yorum:

  1. her illuminati ile ilgili yazı yazanı sikkofield la karşılaştırmanız anlamsız, ne kadar çok kişi bilgilenirse o kadar iyi. o yüzden emeğe saygı rep pls.

    YanıtlaSil
  2. kingsin admin böyle devam

    YanıtlaSil
  3. sikkofield gibi ikiyüzlü olmadığın için teşekkürler. adam insanlar okusun diye 500 tane küfür sayıyor.

    YanıtlaSil
  4. Giriş sayfasında bu konularla ilgili bazı yorumlar eklemiştim. Ama şimdi buradaki videoyu görünce dedim ki, keşke bu yorumları buraya ekleseydim. Çünkü size anlattıklarımın özeti bu sayfadaki youtoub videousunda aynen var. Hemen hemen yüzde yüzü doğru. Arada Şeytan tarafından söylenmiş bazı yalanlar da yok değil tabi ki. Güya Tanrı Şeytan'la ilgili olarak ne yapacağını bilememiş gibi sözler de var.

    Bu video nereden alındıysa alınmış olsun. Röportaj yapılan kişi yüzde yüz doğru şeyler söylüyor. Bütün gerçekleri bilmeyebilirse de, anlattıklarının içinde bir nebze olsun yalan görmedim. Adam doğru şeyler söylüyor ve hatta ölülerin ruhlarının gerçek ölüler olmadığını öğrendiğinde bunun kendisini çok şaşırttığını da söylüyor. Evet gerçekten de cinler ölmüş kişilerin taklidini yaparak insanları kandırmışlardır. Birisi rüyasında ölmüş bir yakınını görür ve uyanınca da bu rüyasının yalnızca boş bir rüya olmadığının kanıtları da sunulur. Böylece bütün bu insanlar sahte inançlarla aldatılırlar. Şimdi burada bu sahteliklerin neler olduğunu tek tek yazmak pek de doğru olmaz. Çünkü eğer insanlar bazı bildikleri şeyleri kendilerince doğru sayıyorlarsa, bunları duymak pek hoşlarına gitmeyeceklerdir. Burada şu kural geçerlidir. "Benim bildiğim doğru, benim bastığım yer dünyanın merkezi." Ama şunu unutmayalım. İluminati gibi örgütlerden rahatsızlık duyanlar yalnızca doğu ülkelerinin toplumları değildir. Aynı konulardaki sıkıntıları batılılar da yaşıyorlar ve hiç de hoşlarına gitmiyor. Onlar da bunları değiştirecek bir yol bulamıyorlar. Zaten kimsenin bu durumları düzeltebilecek bir gücü yoktur. Bütün bu olayların arkasındaki asıl güçler Şeytan ve onunla işbirliği yapan asi meleklerdir. Bu meleklere cinler de deniyor.

    Video gayet açık bir şekilde şunu anlatıyor. Güç istiyorsan, gücün kaynağına gidersin. Yani bu cinlerin faal olduğu gizli bir örgüte üye olursun. Sonra paraya ve üne kavuşursun. Yani sana bunu sağlayan şeyler şans değildir. Cinlerdir. İşte İlluminati'ye de bu gözle bakmak gerekir. Bazı insanlar bu tip örgütlere girmişler ve bu örgüt sayesinde de palazlanmışlar. Zaten bir kişi böyle bir örgüte girdiğinde, artık ona çıkış kapısı kapanmış olur. Yalnızca ölü olarak çıkar. Cinlerle ilgili durumlarda bu böyle. Ama birçokları zaten gönüllü olarak buralara giriyor anlaşılan. Belki bu insanlar bu dünyanın nimetlerinden faydalanalım, paraya şuna buna kavuşalım diyorlar. Belki derece derece bunları elde ediyorlar. Ya bedeli? Bu kötü ruh varlıklarla dansın bedeli de çok ağır olacaktır. Ama günü geldiğinde. Aslında bu cinler de günü gelince ağır bir bedel ödeyecekler. Neyse öbür sayfadaki bilgiler aslında bu sayfaya uygunmuş. Buraya da aktarırsam sorun olmaz herhalde. Videonun hatırına ekliyorum.

    YanıtlaSil
  5. Eklenen:

    Evet nerede okursak aynı bilgiler var. Ve bunların çoğu doğru. Şimdi ben de bu konuda biraz daha değişik bilgiler vereyim. Sonra siz kendiniz değerlendirin. Dünyada savaşlar, terör, açlık, yoksulluk, adaletsizlik, çevre tahribatı gibi sayısız sorunlar var değil mi? Bunları uzun uzun ele almaya gerek yok. Buradaki konu İlluminati diye bir örgüt var ve konu bunlar hakkında. Şimdi ben size önce başka bir şey anlatayım. Düşünün, diyelim ki:

    Siz çok akıllısınız, ayrıca çok gösterişlisiniz ve maddi olanaklarınız da sınırsız diyelim. Ayrıca öyle bir ilaç bulmuşsunuz ki, ölümden de korkmuyorsunuz falan filan. Neyse uzatmayalım, zamanla sizde sahip olduğunuz şeyler yavaş yavaş sizi kibirlendirmeye başlıyor. Gurura kapılmaya başlıyorsunuz. Kendinize o kadar önem veriyorsunuz ki, gün geliyor sizin üzerinizde de bir otoritenin olduğunu kabul edemiyorsunuz. O'da kim oluyor? gibi bir düşünceye kapılıyorsunuz. Kendinizden başkasına zerre kadar önem vermiyorsunuz. Uzatmayalım dedik ama uzattık.

    Derken bir gün duygularınızı denetleyemediğiniz için ortaya çıkarak bazı yanlış şeyler yapıyorsunuz. Evet sizin gururunuz var ama karşı çıktığınız kişinin de asla karşı koyamayacağınız bir gücü var. Ama siz ona kafa tuttunuz, şimdi ne yapacaksınız? Biliyorsunuz ki, karşı güç sizi yok edebilir. O zaman zaman kazanmak için başka bir yola başvuruyorsunuz. Kendinizin böyle davranmakta haklı olduğunuzu söyleyip, karşıdaki rakibinizin hatalı olduğunu iddia ediyorsunuz. Peki ya karşınızdaki buna aldırış etmeyip sizi yok edecek olursa! Hayır, siz rakip gördüğünüz kişiyi yakından tanıyorsunuz. O'nun ilkeli ve doğruluktan sapmayan kesin bir duruşu var. Bunun aksine davranamayacağını biliyorsunuz. Şimdi bu kişiye bazı iftiralar atıyorsunuz ve herkes bunları işitiyor. Bu kişi sizi hemen yok etmek yerine, önce iddia ettiğiniz konuları herkesin önünde ispatlamanızı istiyor. Bu yüzden size biraz zaman tanıyor. Ama bu zaman sınırlı bir zaman, başı ve sonu olan bir zaman.

    Şimdi siz ne yapacaksınız? Siz iddialarınızda gerçekte ciddi değilsiniz, yalnızca zaman kazanmak için bu iftiraları ortaya attınız. Karşıdaki kişi de bunu biliyor. Ama ortada başka kişiler de var. Onlar konuyu tam anlayabilmiş değiller. Bu yüzden rakibiniz herkesin sizin iftira atan bir yalancı olduğunuzu göstermek için sizi öldürmeyip bir fırsat tanıdı. Şimdi ne yapacaksınız. Sonunda öleceksiniz. Yargınız kesin. Çünkü iddia ettikleriniz zaten bir yalan ve eninde sonunda ortaya çıkacak ve herkes rakibinizin haklı olduğunu rahatlıkla görecek. Eğer size fırsat vermeyecek olsaydı, bu kişiler siz öldürüldükten sonra da sizin bir nebze de olsa haklı olabileceğiniz kuşkusunu yaşayabilirlerdi. Zaman işliyor. Şimdi işe koyulma vakti.

    Siz ne istiyordunuz: Güçlü bir pozisyon. Rakibinizin yerine geçmek ve onun gibi yüksek bir konumda olmak. Şimdi size bu fırsat verildi. Evet hemen harekete geçiyorsunuz ve bu konumunuzu tepe tepe kullanıyorsunuz. Amacınız ne? Yönettiğiniz kişileri memnun etmek mi? Kesinlikle değil! Yalnızca bulunduğunuz sözde yüksek konumun tadını çıkarmak. Bu arada yönettiğiniz kişilere karşı da acımasız davranıyorsunuz. Hep aklınızda süre var. Bu süre bitince cezalandırılacaksınız ve yok edileceksiniz. Ne yapardınız? Şu felsefeye göre mi hareket ederdiniz. "İnsanları yönet, yönetemediklerini de yok et" Ayrıca yönetiminiz nasıl olurdu? Şiddet, aldatma, baskı, hile, adaletsizlik, kötülüklerle dolu olmaz mıydı? Neden? Çünkü çok öfkelisiniz. Süreniz yavaş yavaş azalıyor. Sonunda bitecek. Bu arada süreniz bitmeden elinizden geldiğince çok zarar vereyim diyorsunuz. Ama ortada bir de kurallar var. Her istediğinizi de yapamıyorsunuz. Oyunu kuralına göre oynamak zorundasınız. Aksi takdirde bu süre size verilmezdi. O zaman yönetme işini perde arkasından yapmaya çalışıyorsunuz. Ortaya sizin yerinize göstermelik bir paravan yönetim kuruyorsunuz ve bunların aracılığıyla kimliğinizi de gizliyorsunuz. Neden? Yönettiğiniz kişilere daha çok zarar verebilmek için.

    Devamı var

    YanıtlaSil
  6. Devam:

    Buradaki örnekteki kişi gerçekte Şeytan'dır. Bir ruh varlık olarak Yaratıcı'ya karşı gelmiştir. İddialarını ispat etsin diye kendisine sonu belli olan bir süre verilmiştir. O'da bu süreyi kullanarak öncelikle kendisine bazı meleklerin katılmasını sağlamıştır. Bu melekleri Tufan öncesi ayartmayı başarabilmiştir. Bu melekler insanlar gibi cinsel bir yaşam sürebilmek amacıyla Tufan'dan önce maddeleşmişler ve seçtikleri insan kızlarıyla yaşamaya başlamışlar. Sonuçta tufan gelince bütün kötüler öldüğünde, bunların boğulmalarına gerek yoktur. Bunlar ruh bedenlerine dönerek kendi ruh ülkelerine giderler. Bunlar da yargılanır, ancak tıpkı Şeytan'da olduğu gibi bunlarında son güne kadar faaliyet sürdürmelerine izin verilir. Bunlar da Şeytan'la birlikte faaliyet göstermeye başlarlar. Artık Şeytan'ın melekleri (cinler) ortaya çıkmış olur. Şeytan güçlü bir suç örgütünün başı konumuna gelmiştir. Bu örgüte bir de sembol verelim: Örneğin V şeklinde duran bir piramit. Her piramidin bir de tepesi olur değil mi? Bu piramidin tepesinde kim var? Şeytan. Şimdi burada Şeytan için de bir sembol bulalım: W olsun. Marduk'a benzesin ve ters dursun. Ayrıca iki piramiti simgelesin. Bir dakika ikinci piramit var mı? Tufan bittiğinde yoktu ama artık bu ikinci piramiti oluşturmanın zamanı geldi. İkinci piramide de bir sembol verip A diyelim. Şimdi faaliyetlere devam etme vaktidir. Bu suç örgütü daha da genişlemelidir ve kapsamında insanları da içine almalıdır. V piramiti cinlerden oluşuyordu. A piramiti de insanlardan oluşmalıdır.

    Devamı var.

    YanıtlaSil
  7. Derken insanlar Nuh'un oğullarından çoğaldıkça bunların hepsi ataları Nuh gibi Tanrı yolundan gitmeyi seçmezler. Nuh'un oğlu Ham'ın soyundan olan (Nuh'un torununun oğlu) Nemrut (Nimrod) bu işte başı çekmeye başlar. Nimrod adı Marduk adıyla da ilgilidir. Bu adlar "İsyan edelim" gibi bir anlama gelir. Örneğin meridyen, mart gibi isimlerde üç temel harfi görürüz MRD. Sami dilde yalnızca sessiz harfler yazılır.

    Nimrod'la bir isyan başlar. Nimrod başı göklere ulaşacak bir kule yapma fikrini ortaya atar. Dağılmayalım ve bir şehir kuralım. Kendimize büyük bir ad yapalım diyerek etrafına insanları toplar. Onlar da bu ilk siyasetçiye gönül verirler. Hemen çalışmaya başlarlar ve bu insanlar birer DUVARCI (MASON=duvarcı) olarak bu kuleyi yapmaya başlarlar. Bu Nimrod'un hoşuna gider. Ama aslında perde arkasında başka güçler vardır. Bunlar yukardaki ruh varlıklardır. Nimrod'u Şeytan'ın temsilen insan yönetici olarak atarlar. Diğer insanlarda Şeytan'ın Soyu-Çocukları olarak temsil edileceklerdir (MA SONS=Ma Oğulları). Burada Ma, Marduk'un kısaltmasıdır. Derken yavaş yavaş kule yükselmeye başlar. Bu asıl olarak Şeytan'ın, yani MARDUK'un hoşuna gitmektedir. O bütün bunları destekler:

    ANNUİT COEPTİS: Tanrı (Marduk) bu faaliyetleri onaylar.

    Bu kule nedir? Bir ziggurat şeklindedir. Daha sonra bunların piramit biçimleri de yapılacaktır. Bunlar tuğladan ve taşlardan yapılmıştır. Ama bu taşlardan yapılan yapı tıpkı bir maket gibi ASLINI temsil eder. Yani aslı bu değildir. Asıl piramit nedir?

    A şeklindeki asıl piramit Nimrod'un piramidin başında olduğu ve ona katılanların da bu piramitin alt kısmını oluşturdukları bir TEŞKİLATTIR. Buna kısaca canavar ve 666 adı da verilir.

    Devamı var.

    YanıtlaSil
  8. Devam:

    Evet Tufan'dan sonra Nuh'la başlayan düzene bir son verip YENİ DÜNYA DÜZENİ kurmanın vakti gelmiş olur.

    NOVUS ORDO SECLORUM: Yeni Dünya Düzeni

    Bu yeni dünya düzeni Tanrı'nın Nuh'a emrettiği düzen değildir. Artık yerde de Şeytan'ın yönetiminde olan insanlardan oluşan bir teşkilatı olmuştur. Bu teşkilat böylece ilk olarak Nimrod'la başlamış olmaktadır. Bu teşkilatın en birinci özelliği SİYASET olmaktadır. Ama ticaret ve üretim olmadan bu işler dönmez. Nimrod ve adamlarının siyaseti bu üretimi ve paylaşımı da düzenler. Böylece Nimrod'un Yeni Dünya Düzeni TİCARET alanını da kapsar. Ve kendi adamları en büyük payları alır. Ama konu asıl olarak "kendileri için büyük bir ad" yapmak değil miydi? Evet. Nimrod kendisine çok önem vererek, herkesin gözünde çok yüksek konumda bir adam olduğunu göstermek istemişti. Ama aynı şeyi aslında kim istiyordu? Şeytan. Yani Nimrod aslında Şeytan'ın topraktan olanıydı ve aslı Şeytan'ı temsil ediyordu. Asıl kendisini yüceltmek isteyen, BİR TANRI OLMAK İSTEYEN ŞEYTAN'dı. Peki bunu nasıl yapacaktı? İnsanların kendi önünde eğilmelerini, ona saygı duymalarını, kısacası TAPINMALARINI sağlayarak. Peki bunun için ne lazımdı? DİN. Öyleyse Nimrod'la başlayan yeni dünya düzeninde üçüncü unsur SAHTE DİN olacaktı ve oldu da. Böylece ortaya Şeytan'ın üstteki piramiti gibi, yerde de bir piramit oluştu. Ve bu piramitteki üç temel özellikle insanlar yönetilmeye başlandılar: SİYASET, TİCARET, SAHTE DİN.

    Aslında insanların hepsi Şeytan'a tapınmak istemeyeceklerdir. Öyleyse bu sahte din iyi bir görünüme sahip olmalıdır. Öyle ki, insanlar Gerçek Yaratıcı'ya tapındıklarını sansınlar. Ve öyle de oldu. İşte bu konu açıkça yazılabilecek bir konu değildir. Çünkü kandırılmış insanlar Gerçek Yaratıcı'ya tapındıklarını zannettiklerinden, onları uyarmak ters bir tepki doğuracaktır. Zaten Şeytan da böyle olacak şekilde ayarlamıştır. Din konusu insanların en zor tartışabildikleri bir alandır. Ve bu yüzden binlerce yıldır çok kan dökülmüştür. Bunların hepsinin arkasında Şeytan vardır.

    Devamı var.

    YanıtlaSil
  9. M ve W harfleriyle birçok sözcük vardır. Yine Şeytan'la ilgili S harfinden de öyle. Cinlerle ilgili V harfiyle ilgili olarak da öyledir. Bir de bunların sayı karşılıkları var. Şeytan'ınki 6, 66 ve 60. Cinlerinki de 9 ve 99 dur.

    Bunlar birbirleriyle eşleştirilerek de kullanılır. Örneğin: 69 96 gibi. Yani Şeytan (6), Cinler (9) şeklinde. Harfle olunca da şöyle oluyor: WV ve VW. Şeytan ve Cinlerin renk sembolü de vardır. Bu renk MOR rengidir.

    M: Macenta, Mor
    V: Violet

    Alttaki piramitle ilgili olarak da eşleştirmeler oluyor. Örneğin:

    39: Alttaki piramit ve Üstteki piramit diğer ifadeyle,
    39: Alttaki insanlardan oluşan teşkilat ve üstteki cinlerden oluşan teşkilat.

    A9: Aynı anlamların harf ve sayıyla ifadesi. Yine,
    3V: Aynı anlama gelir.

    36: Alttaki piramit ve Şeytan.
    63: Şeytan ve alttaki piramit.

    69: Şeytan ve cinler.
    96: Cinler ve Şeytan.

    WV: Şeytan ve cinler.
    VW: Cinler ve Şeytan.

    Ayrıca alttaki piramitle ilgili başka simgeler de bulunur. Bunların başında GÜL gelir. Alttaki piramitin bazı simgeleri şöyledir:

    BEŞ KÖŞELİ YILDIZ: En başta gelen sembol
    GÜL: 32 yapraklı
    PUSULA: 32 yönlü
    KALP SEMBOLÜ
    EL: 5 parmağıyla el
    5 ve 50 sayıları
    KIRMIZI: Renk
    666: CANAVAR
    DÖRTGEN: Çapraz pozisyonda

    Ayrıca Şeytan'a özgü değişik semboller arasında şunlar da vardır:

    6, 66, 60
    KARTAL
    TEK BAŞLI KARTAL: Beş köşeli yıldız ile ilgilidir.
    ÇİFT BAŞLI KARTAL: Altı köşeli yıldız ile ilgilidir.
    YILAN
    ASLAN
    EJDER
    KEÇİ
    ALTI KÖŞELİ YILDIZ
    HAÇ: Tammuz olarak Şeytan
    GAMALI HAÇ: Piramitleri dörtgen tabanlarının kenarlarından yapılmış haç. Üstteki piramite ve alttaki piramite göre düz ya da çapraz pozisyon alır.
    GÜNEŞ ÇEMBERİ
    SARI: Renk (Güneş)

    Üstteki piramiti oluşturan cinlerle ilgili olanlar:

    V: Bu harften Vekil, Velayet, Violance, Victory gibi sözcükler üretilmiştir.
    ZAFER İŞARETİ V: Cinlerin yardımıyla gelen zafere değinir.
    ÜÇGEN KATLANAN KAĞIT: Cinlerden korunmak için üçgen katlanan koruyucu kağıt. Boyuna ters piramit şeklinde asılır.
    9 ve 99: Cinlerin sayı sembolü (Sayıları değil)
    MOR: Renk (Hem Şeytan'ın hem de cinlerin sembolüdür. Gücün sembolüdür.)
    DÖRTGEN: Düz pozisyonda. Üstteki piramitin tabanı

    SEKİZ KÖŞELİ YILDIZ: Üstteki ve alttaki piramitin tabanlarının izdüşümüdür. Her iki piramitin üstten kuşbakışı görünümüdür. Bir piramit diğerine göre 45 derece yana döndürüldüğü için sekiz köşelidir.
    SEKİZ: İki piramitin sayı sembolü
    SEKİZGEN: İki piramiti simgeleyen geometrik yapılar.

    Kartal Şeytan'ın baş sembollerinden biridir. Bu sembolü çok yerde görürüz. Bir tanesi de piramitin üstündedir. Alttaki piramitte 32 yazar. Anlamı: 1 KARTAL (Şeytan) ve 32 (Alttaki örgüt 666).

    Bu kartal ve yılan konusunu biraz daha açmak gerekir. Çünkü bunun aynı zamanda "Başı göklere erişecek bir kule" ile Babil Kulesi'yle ilgisi vardır. Yukardaki videoda da zaten aynı şeyi söylüyor. Ne diyor Şeytan: "Ben EN TEPEDEYİM.
    Ama yakında "DİPSİZ DERİNLİKLER"de olacaklar.

    Sonra devam.






    YanıtlaSil
  10. Kendin illüminatiyle ilgili gerçekleri görmemizi istiyorsun ama kendin atatürkle ilgili kendini gerçeklere kapamışsın.git biraz araştır bakalım ne yapmış atan sonra yorum yap!

    YanıtlaSil

Yazarken dinlersin; Pixies - Where is my mind

İlluminati FS kulübünün ilk kuralı: kulüpten söz etmemek.
2.kuralı: kimseye kulüpten söz etmemek.